2 Ocak 2017 Pazartesi

Deneme Yayın 8

Deneme Yayın 8


  • Yazıya başlamadan önce aklınızdan çıkarmamanız gereken çok önemli bir nokta var; siz aslında güçlüden yanasınız (şu durumda süpermarketten). İşin ince kısmı burası zaten. Sürekli tarafsızmış ve hatta güçsüzden yanaymış gibi yapacaksınız asıl safınız belli olmasın diye. Bunu yaparken geçmişe dönük referansları sıklıkla kullanacaksınız. Nostaljiye ve yaşanmışlıklara atıf da çok önemli.
Pazarcılar ve süpermarketler arasında adı konulmamış bir savaş var bu ara.
(Uzun paragraflarla göz yormamak için sık sık enter tuşuna basıp cümleleri ayırın)
Beni bilen bilir. Her zaman oyumu pazardan yana kullanmışımdır.
(“ama” demeden önce pazarı ve pazarcıları övebildiğiniz kadar övün)
Annemin peşine takılıp gittiğim semt pazarlarının tadını hiçbir yerde bulamadım.
Pazardaki taze meyve-sebze kokusu üç sokak öteden alınırdı.
(örnekler anılara ne kadar dokunursa o kadar iyi)
Pazardan alınan biberle yapılan kızartma benim için dünyanın en güzel yemeğiydi. (sıra geldi “ama”ya, ufaktan pazarı ve pazarcıyı yermeye başlıyoruz)
Ama şimdi ne o pazarlar kaldı ne de pazarcılar.
  • Kıyaslamalar çok önemli. Yine pazardan yanayız ama över gibi yaparak yeriyoruz.
O zamanlar, kese kağıdının içine bir tane çürük domates karışsa; o pazarcı utancından bir daha o pazara gelemezdi. Şimdiyse poşetin içinde sağlam domates ara ki bulasın.

0 σχόλια: